“Kara kışın ortasında elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyenler üşüyorlar” diyen Aygün, enerjideki özelleştirme politikalarına dikkat çekti.20 yıl önce AKP iktidara geldiğinde ilk olarak enerjide özelleştirme furyasını başlattığını belirten Aygün, “İşte yaşadığımız trajedinin fotoğrafı budur. 47 milyon hane Türkiye’de 20 özel şirketin eline bakıyor. Bu tam bir soygun ve yağma düzenidir. Kamunun elinde bulunan EÜAŞ kamu olarak elektrik üretiyor ama dağıtımı bu tekellere veriyor. Bu şirketler kamudan 1 kilowatt elektriği 32 kuruştan satın alıyorlar, 137 kuruşa satıyorlar. Yani yüzde 328 kat haksız kazanç elde ediyorlar. Bunun faturası vatandaşa çıkarılıyor. Sanayide ne oluyor? 32 kuruşa 1 kilowatt elektriği satın alıyorlar, 175 kuruşa satıyorlar. Sanayideki tekeller de bunun acısını vatandaştan çıkarıyor. Açıkçası bu soygun düzeni karşısında halktan çalınanları geri istiyoruz” dedi.

5 MADDELİK 'ÇÖZÜM' ÖNERİSİAygün, EMEP’in yaşananlar üzerine çözüm önerilerini de aktardı. Aygün önerilerini şu şekilde sıraladı:

-Yoksulluk sınırının altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan haneler için doğalgaz, su, elektrik, telefon ve internet derhal ücretsiz olmalıdır.

- Sadece elektrikte değil, temel tüketim mallarında KDV ve ÖTV derhal kaldırılmalıdır. Bu çerçevede çözüm olarak sunulan kamulaştırma meselesine gelelim. Eğer bu kamulaştırma geçmiş yıllarda olduğu gibi bu enerji tekellerinin soygununu kurtarmaya dönük operasyonlara dönerse, enerji tekellerinin zararlarını karşılayacak bir süreç olarak gündeme gelirse ve bu kamulaştırma senaryosu bütün enerji ağının tek adamın eline geçmesine vesile olursa; yani bir kez daha tekelci devlet kapitalizmi üzerinden enerji ve elektrik soygun ve talan düzenine dönüşürse bunu kabul etmemiz mümkün değildir.
- Enerji tekelleri bütün bu soygunun faturasını, bedelini ödemelidir. Hem geçmişe dönük ödenen faturaların hem de şu anki zararların karşılığını bu enerji tekelleri ve onların hissedarları ödemelidir. Ayrıca bütün bu tekeller ve şirketler için vergiler arttırılmalıdır, servet vergisi konulmalıdır.

- Yapılan tüm zamlar derhal geri alınmalıdır. Haksız bir biçimde faturalarla halktan alınanlar geri verilmelidir.


-Elektrik, doğalgaz ve su kesintilerinden doğan bütün zararlar karşılanmalıdır. Buna bağlı olarak yoksul çiftçilerin, borçlanan esnafın, emekçilerin, yurttaşların zararları da derhal karşılanmalıdır.”

'YAPILMASI GEREKEN EYLEMLERİ BÜYÜTMEK'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Zamlar geri çekilene kadar elektrik faturasını ödemeyeceğiz” açıklamasını da değerlendiren Aygün şu ifadeleri kullandı:

“Zaten evinde elektriği kesilen, soğukta, karda kışta ayazda kalan, üşüyen yurttaşların üzerine bir sorumluluk bırakan eylem yöntemleri, halkın özgüvenini geriye çeken yöntemler doğru değildir. Doğru olan şey çok açıktır. Urfa’da, Bursa’da, Yüksekova’da, İstanbul’da esnaflar, emekçiler zaten sokakta. On binler halinde bu haksız elektrik faturalarına karşı yürüyorlar. Bu çerçevede yapılması gereken eylemleri büyütmektir. Halkın özgüven kazandığı eylem yöntemleri devreye koyulmalıdır. Tek tek, birbirinden kopuk değil; birleşik bir mücadele platformu örgütlenmelidir.